Resesyon Nedir?

Resesyon

Resesyon, makroekonomide reel gayri safi yurt içi hasılanın (GSYİH) iki ve/veya daha fazla çeyrek yıllık periyotta arka arkaya negatif büyüme göstermesidir. Bu durum global piyasalarda yaşanan rekor enflasyonun sebep olduğu durgunluğun ilerlemesi sonucunda ve global faiz yükselişi ile birlikte meydana gelebilmektedir.

Rusya-Ukrayna savaşı ve Koronavirüs salgını sonrasında dünyada birçok ülkenin tedarik zincirinin bozulması ülke ekonomilerinin zor durumlara girmesine sebebiyet vermiştir. Ülkelerin ekonomik ve finansal durumlarının durağanlaşması eğer önlemler yeterine güçlü alınmamışsa resesyon oluşumunun habercisi olabilmektedir.

Resesyon Nasıl Oluşur?

  • Ekonomik büyüme hızının yavaşlayarak nüfus artış hızının altına inmesi
  • Makro ekonomik göstergenin durulması ve düşüşe geçmesi durumunda
  • Ticari yatırım hacminin küçülmesi ile yatırımların durulması
  • Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın düşmesi ile

Meydana gelen ekonomik ve finansal durumların bozulması resesyonun oluşmasında en büyük etkenlerdendir.

Resesyon Olursa Neler Olur?

Ülkede Gayri safi yurt içi hasılası negatif büyüme gösterir.

İşsizlik oranında artışlar görülür.

Enflasyon artar.

Ülke para birimi değer kaybeder.

Üretim azalır.

Kişi başına düşmekte olan milli gelir geriler veya durağan bir hale dönüşür.

Resesyon Nedir?

Dünya’da Son 150 Yılda Yaşanan 14 Resesyon

1876 (DARALMA: %2,1)

1876 yılında yaşanan derin mali kriz nedeniyle Avrupa ve Kuzey Amerika'da başlayan resesyon 1879 yılına kadar sürmüştür.

Küresel ekonomiyi olumsuz etkileyen gelişmeler arasında ABD'de yaşanan yüksek enflasyon, başta demiryolları olmak üzere çok yüklü miktarlarda yapılan spekülatif yatırımların kamuyu zor duruma sokması, Almanya ile ABD'de çift metal para sisteminden altının kullanıldığı tek para sistemine geçmesi ve Fransa-Prusya Savaşın olması dünyayı resesyona sürüklemiştir.

1885 (Daralma: %0,02)

ABD'de 38 ay boyunca devam eden bu resesyon, tarihte ülkenin gördüğü en büyük üçüncü yavaşlama olmuştur. ABD'de 1884 yılında Grant and Ward adlı kurumun iflas etmesi sonucu hisse piyasalarında sert satışlar görülmüştür.

1893 (Daralma: %0,8)

1893 yılında ABD'de başlayan derin ekonomik krizin etkileri 1897 yılına kadar devam etmiştir. O dönemde ABD tarihinde ilk kez, işsizlik oranı yıllarca yüzde 10'un üzerinde kalmıştır. Birçok sektörde üretimin durma noktasına gelmesiyle ekonomi küçülmüş ve birkaç yıl boyunca deflasyon görülmüştür.

1908 (Daralma: %3)

1907 yılında borsaların çöküşüyle başlayan panik, 20'nci yüzyılın ilk mali krizine yol açmıştır.

Bu kriz 1930'daki Büyük Buhran'dan sonra dünya ekonomisinin en büyük daralmayı yaşadığı dönem olarak tarihe geçmiştir.

1914 (Daralma: %6,7)

Birinci Dünya Savaşı'na gidilen bu süreçte devletler arasında yaşanan askeri tansiyonun yükselmesi küresel piyasalarda ciddi satışların yaşanmasına ve bu da finansal bir krizin tetiklenmesine yol açmıştır. O dönemde ellerindeki menkul kıymetlerin parasal karşılığını alamayacağından endişe eden yatırımcılar, hisse ve tahvil piyasalarında yüklü satışlar yaparak, nakde dönmeye başlamıştır.

Londra ve ABD borsaları, gelen satışların ardından 31 Temmuz tarihinde kapatılmıştır. Londra beş ay; ABD ise dört ay boyunca kapalı kalmıştır.

1917-1921 (Daralma: %4,4)

Birinci Dünya Savaşı'nın yaratmış olduğu ekonomik sorunlar dört yıl süren bir resesyona sebep olmuştur.

1930-1932 (Daralma: %17,6)

20'nci yüzyılın en derin ekonomik krizi yaşanmıştır. Bu dönem büyük buhran olarak adlandırılmaktadır. 1929 yılında New York Borsası'nın çökmesiyle başlamıştır. Hisse fiyatlarının çakılmasına yol açan yüklü satışlar gerçekleşmiştir. O gün Kara Perşembe olarak geçmiştir. Borsanın çökmesinin ardından birçok şirket iflasını açıklarken, yüz binlerce insan da işsiz kalmıştır.

1938 (Daralma: %0,5)

Büyük Buhran'ın ardından başlayan toparlanma süreci devam ederken, küresel ekonomi 1937 yılında yeniden ekonomik krize girmeye başlamıştır. ABD'de reel GSYH, yüzde 10 düşerken, işsizlik de yüzde 20'yi aşmıştır. Sanayi üretimindeki düşüş ise yüzde 32'ye ulaşmıştır.

1945-1946 (Daralma: %15,4)

Bu resesyonun esas nedeni o yıllarda gerçekleşen İkinci Dünya Savaşı olmuştur. 70'ten fazla ülkenin katıldığı savaşta, Avrupa ve ABD’ nin yarattığı etkilerle küresel ekonominin temellerinde ciddi değişimlere yol açılmıştır.

1975 (Daralma: %0,8)

İkinci Dünya Savaşı'nın ardından yaşanan krizin yeni yeni atlatılmasıyla ekonomik canlanma süreci başlarken 1970'lere gelindiğinde küresel ekonomi resesyon ile yüksek enflasyonun aynı anda görüldüğü stagflasyon dönemine girmiştir. Bu duruma 1973 yılındaki petrol krizi ve ABD Başkanı Richard Nixon'ın aldığı bir dizi kararla Bretton Woods sisteminin sona ermesi neden olmuştur.

1982 (Daralma: %1,3)

1973 yılında yaşanan petrol krizinin ardından 1979 yılında yaşanan enerji krizi, yeni bir resesyon döneminin fitilini ateşlemiştir. ABD ve Japonya gibi ülkeler krizden daha erken çıkarken, diğer OECD ülkelerinde başta işsizlik olmak üzere krizin neden olduğu etkiler 1980'lerin ortasına kadar devam etmiştir.

1991 (Daralma: %0,3)

Bu dönemde bir yanda Soğuk Savaş'ın sonu, diğer taraftan Körfez Savaşı ile yaşanan petrol krizi küresel ekonomi üzerinde baskılar oluşturmaya başlamıştır. Devletlerin savunma harcamalarının düşmesi, borçlanmanın artması, tasarrufun azalması inşaat sektörünün yavaşlaması makroekonomik dengelerin bozulmasına neden olmuştur. Buna ek olarak, enflasyon ile tüketici ve iş dünyası güven endekslerindeki düşüşlerin karşısında merkez bankalarının uygulamış oldukları politikalar da sorunların artmasına sebep olmuştur. Bu durumun sonucu batı ülkeleri başta olmak üzere küresel ekonomide yeniden daralmalar yaşanmaya başlamıştır.

2009 (Daralma: %2,9)

ABD'de düşük gelirlilere sahip vatandaşlara yüksek faizle verilen subprime mortgage kredilerinin geri ödemelerinde yaşanan sorunlar emlak sektörünün çökmesine neden olmuştur. Bu durum finans sektöründe büyük çaplı iflasların oluşmasına sebep olmuştur. Bu krizden en çok etkilenen yerler gelişen ülkeler olmuştur.

Uluslararası Para Fonu (IMF) bu durumu 'Büyük Buhran'dan bu yana yaşanan en ciddi ekonomik ve finansal çöküş” olarak değerlendirmiştir.

2020 (Beklenen daralma: %6,2)

Dünya Bankası verileri doğrultusunda, koronavirüs salgını nedeniyle küresel ekonominin yüzde 5; kişi başı GSYH'nin de yüzde 6,2 azalacağı öngörülmektedir.

Salgın sonrasında birçok yerde seyahat kısıtlamaları uygulanırken, insanların toplu halde bir arada olduğu yerlerin büyük bir kısmı kapatılmıştır. Bu durum özellikle hizmet sektöründe iflas ve daralmaları beraberinde getirmiştir. Birçok ülkede tedarik zincirinin bozulması ekonomileri olumsuz etkilemiş bu durum üretici fiyat endeksinin kontrolsüz şekilde yükselmesine sebebiyetler vererek arz-talep dengesinde bozulmalara neden olmuştur. Bu durumların sonucunda ülkeler enfilasyonist baskılarla karşı karşıya kalmıştır. Bu da ekonomik faaliyetlerin ciddi şekilde olumsuz etkilenmesine yol açmaktadır.

Resesyon - Wikipedia

Resesyon Nedir?

Opsiyon Nedir?

Diğer yazılarımız için

Yorumlar
12.02.2022 9:49:16

Bilgilendirmeniz için teşekkür ederim elinize sağlık

12.02.2022 9:49:13

Bilgilendirmeniz için teşekkür ederim elinize sağlık

12.02.2022 9:20:43

Çok güzel bir anlatım olmuş elinize sağlık